24 Mayıs 2015 Pazar

Camden Town Group Akımı

19.yy sonunda Kraliyet Akademisinin zayıf ve etkisiz bir duruma düşmesiyle, akademi dışı sanatçılar 1886'da Yeni İngiliz Sanat Kulübü adı altında örgütlenmişlerdir..Sargent, George Clausen ve Wilson Steer'in ilkelerinin belirledikleri dernek, Leighton ve Alma- Tadema'nın klasikçiliğine karşı yalın bir doğalcılığı savunmuştur.. 1889'da Sickert ve arkadaşlarının yönetimine geçtiği kulüpte İzlenimci bir tavır yaygınlaşmıştır..İzlenimcilik, İngiliz sanatçılarına çok yabancı değildi..Sargent bir süre Paris'te, 1870'den başlayarak da Manet, Sisley ve Lucien Pisarro gibi Fransız İzlenimcileri zaman zaman Londra'da yaşamışlardır..Başlangıçta, ilerici vc özgürlükçü bir tutum içinde olan Yeni İngiliz Sanat Kulübü bu niteliğinden ötürü pek sanatçıyı bünyesinde toplayabilmiş: ancak zamanla bu tavrını yitirmeye başlaması ve bağımsız bir tutum içine girmesiyle 1910'lardan sonra etkinliğini oldukça yitirmiştir..1900-05 arası Avrupa'nın çeşitli sanat merkezlerinde bulunan Sickert'in Londra'ya dönmesiyle Gilman, Albert Rohenstein, John, Charles Ginner, P.Nash, Nevinson, Henry Lamb, Epstein, L.Pisarro, Robert Bewan, Spencer Frederic Gore ve Walter Bayesngibi genç sanatçılar, Sickert'in 19 Pitroy Sokağı'ndaki atölyesinde toplanmaya başlamışlar ve 19ü8'de akademiye ve Yeni İngiliz Sanat Kulübü'ne karşı kendi sergilerini açabilme amacıyla Birleşik Sanatçılar Derneği'ni kurmuşlardır..
Sickert ve arkadaşları bir ara Yeni İngiliz Sanat Kulübü'nün yönetimini yeniden ele geçirmeyi düşünmüşlerse de bu girişimin olumlu bir sonuç vermeyeceği kanısıyla 1911'de Camden Town Grubu'nu oluşturmuşlardır..Grup Yeni-Gerçekçilik(Neo-Realism) bağlamında İzlenimciliği benimsemiş, ancak gerçekçilik anlayışı içinde yorumlamışlardır.. Sanatçılar ortak bir üslup geliştirmeden kendi bireysel üsluplarını sürdürmüşlerdir..

İngiltere'nin genel sanat ortamında bu yıllarda gelenekselliğe bağlılık söz konusuydu..Avrupa'daki gelişmeler pek anlaşılamıyordu.. Sanatçı ve eleştirmen R. Fry'ın 1910 ve 1912'de düzenlemiş olduğu Ard-İzlenimcilik ve Gelecekçilik sergileri, İngiltere'de Cezanne'dan Gelecekçiler'e kadar geniş bir Avrupa sanatı yelpazesinin ülkede tanıtılmasını sağlamış, genç kuşak sanatçılara yeni bir heyecan vermiştir..Fry, İngiltere'de 1930'lara dek ülkenin sanat ortamının genel beğeni düzeyini belirleyen en etkin kişisi olmuş, düşüncelerim benimseyen ya da tümüyle tepki gösteren gruplar oluşmuştur.. Sanatçı, resimde renk uyumunun ve dekoratif niteliğin konudan daha önemli olduğunu savunmuş ve estetik bir arıtmacılığı benimsemiştir..Bu sergiler aynı zamanda Fry'ın İngiliz sanatındaki etkin konumunu da pekiştirmiştir..
1913'te Fry, Avant-Garde sanatçıları biraraya getirerek mobilya, çanak-çömlek, tekstil ve benzeri tüketim malları tasarımları yaptırmak amacıyla Omega İşliği'ni (Workshop) kurmuştur..Kısa bir süre sonra Lewis'Ie özel bir nedenden ötürü anlaşmazlığa düşünce işlikte ayrılıklar belirmiştir.. Lewis, Cuthbert Hamilton, Wadsworth ve Frederic Etchells'le birlikte Asi Sanat Merkezini kurmuştur.. Gelecekçilik ilkelerini benimseyen Vortisizm akımı aynı yıl bu merkezin bünyesinden doğmuştur..

Grubun oluşmasındaki bir diğer neden de Marinetti'nin 1910'lardan başlayarak Londra'da bir dizi konuşma yapması ve 1912 de açılan Gelecekçiler sergisinin genç kuşak sanatçıları etkilemiş olmasıdır.. Ezra Pound ve T.S. Eliot gibi edebiyatçıların da katıldıklan grup, Nevinson, David Bomberg, Henti Gaudier-Brzeska, Esptein, William Roberts ve Wadsworth gibi sanatçılardan oluşmuştur..Yayımladıkları "Blast" adlı dergide görüşlerini savunmuşlar, kısa zamanda kamuoyunun bir bölümünün bu ilkeleri benimsemesini ve sanat alanında var olan "taşralı düşünce'nin (provincialism) son bulmasını sağlamışlardır.. Grup, savaşın başlamasıyla dağılmış; sanatçılar doğalcılığa dönmüşlerdir..Grup X adı altında bir sergiyle yeniden canlandırılmak istenmişse de, bu çaba sonuç vermemiştir..

Avrupa sanatının ülkede tanınmaya başlaması, Fry'ın bu alanda yarattığı etkinlikler ve genç sanatçıların yeni coşkularıyla sanat ortamında bir değişme başlamıştır..Londra'da 1910'dan sonra sanatçılar arasında ufak gruplaşmalar izlenmektedir..Bu grupların daha etkili olabilmek için bir dernek altında toplanmaları eğilimi yoğunluk kazanınca Camden Town Grubu, Vortisistler, Cumberland Market Grubu ve 10 Fitzroy Grubu birleşmiş ve H.Gilman başkanlığında, etkinliği 1080'lere dek süren Londra Grubu kurulmuştur.. I.Dünya Savaşı bazı grupların dağılmasına yol açmışsa da bireysel gelişmelere engel olmamıştır.. Sanatçılar hükümetin aldığı bir kararla çeşitli cephelerde savaş resimleri yapmakla görevlendirilmişlerdir..İki dünya savaşı arasındaki ykş. 20 yıllık dönem İngiliz sanatı için akımlararası karmaşık etkileşimlerin görüldüğü ve özellikle doğaya dönüşün izlendiği bir dönemdir..

Dönemin sanatçıları, tavırları açısından genel bir sınıflandırma içinde üç grupta toplanabilir..
Augustus John, Ethel Walker, Gwen John, Henry Tonks, James Ferrier Pryde, L.Pisarro, Sickert, Steer, Rothenstein ve William Nicholson gibi sanatçıların oluşturduğu birinci grup bir ölçüye kadar Yeni ingiliz Sanat Kulübü ilkelerine bağlılıklarını sürdürmüşlerdir..
İkinci grup, Fry'ın ilkelerini benimseyen Grant, Gertler ve Venessa Bell gibi sanatçılardan oluşmuş; etkinliğini Bloomsbury Grubu adı altında sürdürmüştür..
Üçüncü grupsa Lewis, P.Nash, W.Roberts ve Matthew Smith gibi Fry'ın estetik arıtmacılığına karşı olup aynı zamanda plastik değerlerin de dışında bazı değerler arayan genç sanatçılardan oluşmaktaydı..Bu sanatçıların temelde Paris Okulu'na yakınlıkları vardı..
Aynı gruba dahil edilebilen bir başka sanatçı da Spencer'dir.. Önceleri Ard-İzlenimci örnekler vermesine karşın Spencer'in bu yaklaşımı geçici olmuş, sonraki yapıtlarında J.Bruegel etkili Kuzey geleneğini izlemiştir..
Hepworth, B, Nicholson, Christopher Wood, David Jones, Edward Bawden, Frances Hodgkins, H.Moore ve John Piper gibi bağımsız sanatçılar daha etkili olabilme amacıyla örgütlenerek 1919'da Yedi ve Beş Derneği'ni oluşturmuşlardır..1935-36'ya dek etkin olan grup önceleri şiirsel ve lirik bir doğalcılığı benimsemiş, ancak 1930'ların başında, grup içinde Hepworth, Moore, Nicholson ve Wood gibi soyutlama yanlısı sanatçıların artmasıyla, tümüyle soyutlamaya yönelmiş ve Yedi ve Beş Soyul Grubu adını almıştır..İngiltere'de "ilk çağdaş akım" olarak nitelendirilen Ünite I, 1933'te Nash öncülüğünde; Colin Lukas, Edward Burra, Wadsworth, John Armstrong, John Bigge, Tristam Hillier ve Wells Coates tarafından kurulmuştur.. Hepworth, Moore ve Nicholson'un da katıldıkları grupta kısa süre içinde Yapımcı yaklaşımla b|yomorfik soyutlama arasında çekişme başgöstermiştir..Yaşamı kısa olmasına karşın Ünite 1, 1930'lann İngiliz sanatında etkin blr ro| oynamıştır..

İngiliz sanatında süregelen bir gelenek olan Getçekçilik bu dönemde günün koşullarına göre yeni yorumlar kazanmaya başlamıştır.. Graham, Pasmore ve William Coldstream gibi dönemin genç kuşak sanatçıları, doğal görünümleri soyutlama yoluyla ve sanatın toplumsal işlevini irdeleyerek ele alıyor ve estetik anlayışlarını yeniden değerlendiriyorlardı..Hitchens'in, R.Fry ve Rodrigo Moynihan'ın da katılmalarıyla 1933'te Nesnel Soyutlama grubu oluşmuştur..

Doğal görünümleri soyut renk biçimleri olarak veren sanatçılar, bir süre sonra soyut biçimlerden yeterince doyum alamamaları nedeniyle bu tavırlarından vazgeçerek yalınlığı vurgulayan doğa resmine dönmüşler ve Coldstream'la Pasmore öncülüğünde, 1937'de Euston Sokağı Okulu'nu kurmuşlardır..

1930'ların ikinci yarısında Bauhaus ve Soyutlama-Yaratma grubu sanatçıları ABD' ye yerleşmeden önce bir süre Londra'da bulunmuşlar, İngiliz sanatçılarıyla iletişim içine girmişler, ancak savundukları Yapımcılık akımının, doğa resmine dönük bu sanatçılar üzerinde büyük etki yaratmadığını görmüşlerdir..Euston Sokağı Okulu'nun bu dönemde oluşması da zaten bu ilkelere yabancı kalındığının bir göstergesidir..

II.Dünya Savaşı sırasında sanatçılar bir kez daha savaş resimleri yapmakla görevlendirilmiş; H,Moore, Sutherland gibi sanatçılar savaştan etkilenerek üstün yapıtlar vermişlerdir..Ayrıca bu yıllarda yaşanan zorluklara karşın belki de bunalımlardan kurtulma amacıyla, toplumun sanata olan ilgisi artmış, özellikle çağdaş yapıtlar beğeni kazanmaya başlamıştır..Savaşın başlarında Hepworth ve Nicholson, Londra'dan ayrılıp Cornwall'da St. Ives'e yerleşmişlerdir..Kısa sürede çevrelerinde Bryan Wynter, Patrick Héron, Peter Lanyon, Roger Hilton ve Terry Frost gibi sanatçıları toplamışlar, Hareketli Soyut'a yaklaşan bir tavırla doğa izlenimleri yapmışlardır..Zaman zaman Davie, Pasmore ve William Scott'un katıldıkları St. Ives Ressamları topluluğu aslında bir okul oluşturacak yeterlikte ortak bir tavır geliştirememiştir..

II.Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda İngiliz sanatı uluslararası akımlarla, eskiden olduğundan daha fazla bir bütünleşme eğilimi göstermiş; Caro, Hepworth, Nicholson, Moore, Hockney ve F.Bacon gibi sanatçılar uluslararası nitelik kazanmış, Avrupa ve ABD'de toplu sergiler açmışlardır.. 1950'lerin başında Derrick Greaves, Edward Middleditch ve Jack Smith gibi Toplumsal Gerçekçilerin oluşturduğu Kitchen Sink Okulu, savaşın etkisiyle kasvetli ve karamsar konular işlemiş, ancak bu eğilim fazla yaygınlaşmamıştır..1950'lerin ortalarında İngiltere'de Pop Sanat'ın oluşmaya başladığı görülür..İvmesini eleştirmen Lawrence Alloway ve mimar Banham'ın Bağımsızlar Grubu'ndan alan Pop Sanat'ın öncüleri Paolozzi, Hamilton ve Turnbull olmuş, kısa zamanda Allan Jones, Derek Boshier, Hockney, Joe Tilson, Peter Blake, Patrick Caufield, Phillips, R. Smith ve Kitaj'ın katılmalarıyla etkinlik kazanmıştır..Bu dönemde savaştan yeni dönen Sutherland, Hıristiyan İkonografi'sinin öne çıktığı dinsel konulu resimler; F.Bacon, şiddet öğesi içeren figür çalışmaları; Freud ise Foto-Gerçekçilik'e yaklaşan ruhsal gerilimli figür ve portreler yapmıştır..1970lerin sonunda ve 80'lerde Freud'un yanı sıra Auerbach ve Leon Kossoff gerçekçi bir yaklaşımla Londra'nın karmaşıklığını yansıtan tuvaller üretmişlerdir..

Figür, İngiliz sanatında geleneksel olarak her dönemde betimlenmiş olmakla birlikte 1960'Iarda figüratif sanat yerine soyut anlayışın güç kazanmaya başladığı görülür..Bu bağlamda John Walker, Yapımcılık ilkelerine bağlı bir Geometrik-Soyutlama; Durum Sergisine katılan Gillian Ayres ve John Hoyland , Renk Alanı Resmi doğrultusunda renk soyutlamaları yapmış; Harold ve Bernard Cohen, P.Heron, Paul Huxley, R.Smith ve Robny Denny ise saf rengin estetiğini araştırarak Renk Alanı Resmi ile Sert-Kenar resmine yaklaşan tuvaller gerçekleştirmişlerdir..Aynı yıllarda Riley, Op Sanat; Kenneth Martin ve Len Lye ise Kinetik Sanat örnekleri vermişlerdir..

İngiltere'de oluşumlar çoğu kez yeni gelişmekte olan rock ve Beatles müziği ile birleştirilmiştir..Bu doğrultuda çalışan sanatçıların başında Mark Boyle ve Joan Hills gelir..Kavramsal Sanat'ın gelişmesine büyük katkısı olan Sanat ve Dil Grubu, 1968'de İngiliz ve Amerikalı sanatçıların biraraya gelmesiyle oluşmuştur. Grubun İngiliz üyeleri Terry Atkinson, David Bainbridge, Michael Baldwin, Harold Hurrell, Mel Ramsden sanat üzerine görüşlerini Art & Language adlı süreli yayında dile getirmişlerdir..1970'lerde Gilbert (Gilbert Proersch) ve George (George Passmore) adlı ikili kendilerini "yaşayan heykeller" olarak adlandırarak Vücut Sanatı doğrultusunda gösteriler yapmıştır..Long ise 1970'lerde Yeryüzü Sanatı,1980'lerde de yerleştirme alanlarında etkinlik göstermiştir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder